Türkiye için alışılmadık bir festival: İstanbul Matematik Festivali

4–5 Mayıs’ta Galatasaray Üniversitesi’nde Türkiye’nin göreceği en ilginç festivallerden biri olan İstanbul Matematik Festivali’ne sadece birkaç gün kaldı. Bu festivalin bu denli ilginç olmasının sebebi yapılacak etkinlikler değil, katılımcı sayısı. Bu konuya birazdan değineceğim, önce festival fikrinden, süreçten ve içeriklerden bahsedelim.

Matematik festivali örneklerine yurtdışında rastlayabilirsiniz. Ben Türkiye’de hiç matematik festivaline rastlamadım, bildiğim kadarıyla bu ilk olacak. Festival fikri Can Ozan Oğuz’dan çıktı. Festivalde Can Hoca’yı yakalarsanız size festival fikrinin ortaya çıkış hikayesinden bahsedecektir. Bu öğretim yılı başında Galatasaray Üniversitesi’ne geldi ve ayağının tozuyla bu festival fikrini ortaya atıyor. Gönüllü arama işi birkaç mail ile başlıyor. Bu sayı biraz daha artacak. Bu festivalin gönüllüleri arasında öğretim üyeleri, yüksek lisans, lisans ve lise öğrencileri gibi farklı yaşlardan yaklaşık 35 kişi var. Bu sayı biraz daha artacak ve 40–45 arasında olacak.

Festivalde “Maryam Mirzakhani’yi Anma Sergisi” olacak. Maryam Mirzakhani 2017 senesinde kaybettiğimiz Fields madalyalı ilk kadın matematikçi, detaylar sergide… Bu serginin yanı sıra bir sınıfta film gösterimleri yapacağız. Festival alanında ise 15 civarında masa olacak ve her masada matematik içerikli anlatım ve problemler olacak. Katılımcılar bu problemleri çözmeye çalışacaklar.

Festival cumartesi günü saat 10.00’da Cuernavaca Üniversitesi’nden matematikçi José Luis Cisneros-Molina’nın açılış konuşmasıyla başlayacak.

Festival alanındaki masalarda daha önce birçoğunuzun gördüğü ama adını bilmediği Hanoi Kuleleri’nden kriptolojiye, çocukken hepimizin üflediği köpük baloncuktan topolojiye bir çok aktivite gerçekleştirilecek. Detaylara festivalin internet sitesindeki programdan ulaşabilirsiniz.

Festivalin ilginç olmasının sebebine katılımcı sayısı demiştik. Bu festival fikrini ilk duyduğumda hem çok heyecanlanmış hem de biraz endişelenmiştim. Bir anda çok ilgi çekici, katılımcıların farklı bakış açıları kazanabileceği bir festival alanı gözümün önünde canlandı. Endişelenme sebebim çok güzel işler yapıldığı halde insanların bu festivale ilgisiz kalıp, festival ekibinin motivasyonunun kırılması ihtimaliydi. Neyse ki böyle olmayacak gibi görünüyor.

Bu festival hakkında en başta 400–500 arası katılımcı sayısının çok iyi olacağını düşünüyordum. Şu anda 2500’ün üzerinde kayıt var. Festivale bireysel veya okul olarak kayıt yapılıyor. Bu festival için Türkiye’nin belki de en alışılmadık festivali olacak diyebiliriz.

Festivalin internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz.