Matematik Kampı Fikir Süreci ve Endişeler

yazar:

kategori:

Üniversitenin ilk ayında derslerde gösterilenlerin lise yıllarında bana anlatılsa anlayıp yapabileceğimi hissetmiştim, hatta emindim. Matematiğin Temelleri dersinde Ayberk Hoca’nın ilk söylediği cümlelerin bu fikri edinmeme sebep olduğunu şimdilerde fark ediyorum: “Şimdi bildiğiniz her şeyi unutun. Mantık biliyorsunuz, toplama çıkarma ve çarpma biliyorsunuz, bölmeyi bilmiyorsunuz. Sayı kümelerini de birazdan tanımlayacağım. Eğer tanımlamadığınız bir şeyi kullanırsanız ya da söylerseniz size onun ne olduğunu sorarım, tanımlayamazsanız kullanamazsınız.” Sanırım bu sözlerden sonra ilk kıvılcım çaktı. Madem sadece mantık, kümeler ve 3 işlem biliyoruz, lisede de yapabilirdik bu dersi, hatta belki ilkokulda. Dersin dayandığı temel nokta bildiklerini kullanarak yeni çıkarımlar yapmaktı.

Kampın amacı öğrencilerle matematiğin lisede işlenmeyecek alanlarını çalışmaktı. Konular üzerine pratik yapmaktan ziyade daha teorik bir şekilde çalışmayı istiyorduk. İlk kampın programını sabah 9’da başlayıp öğleden sonra 4’e kadar devam edecek şekilde yaptık.

İlk kamp için birtakım endişelerimiz vardı. Bu endişelerin en önemlisi öğrencilere çok yoğun bir program sunarsak öğleden sonraki derslerin verimsiz geçme ihtimaliydi. Konu anlatımının yanında öğrencilerin kendi başlarına bir sonuca ulaşacakları ve araştırma yapacakları bir kamp düzenlemeyi istiyorduk.

Konulara karar verirken bu iki temel endişemizi ön planda tuttuk ve kampta 3 konuda ders yapılmasına karar verdik: “İspat Yöntemleri”, “Oyunlar Kuramı”, “Matematik ne işe yarar?”.