“Matematiğin Peşinde Bir Hafta” özeti

Matematiğin Peşinde olarak gerçekleştirdiğimiz ilk etkinliği 20 Temmuz’da tamamladık. Etkinliğe İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi ev sahipliği yaptı. Öğrenciler etkinlik boyunca her gün 9.00–16.00 arasında toplam 27 saat ders gördüler.

Oluşumla ilgili yazıyı geçtiğimiz günlerde yayınlamıştım.

Fikir

İstanbul’da matematikle ilgilenen birçok lise öğrencisi olduğuna inanıyoruz. Bu öğrencilerin gidebileceği tek adres Nesin Matematik Köyü. Bu öğrencilerin bir kısmı Nesin Matematik Köyünün etkinliklerine katılabiliyorlar fakat birçoğu ise katılamıyor. Sonuçta Köyün de bir kapasitesi var. Yazın bu öğrenciler için başka hiçbir etkinlik olmaması (en azından bizim duyduğumuz yok) bizi bu etkinliği yapmaya motive eden temel sebeplerden biri.

Lisedeki matematikle üniversitedeki matematiğin arasındaki ciddi fark öğrencilerin matematiğe bakış açılarının yanlış olmasına sebep oluyor. Ayrıca lise yıllarında bize verilmeyen bu şansı şu anki lise öğrencilerine vermeyi istiyorduk.

Ekip

Ekibin tamamına internet sitemizden ulaşabilirsiniz ama kısaca bir özet geçmek istiyorum. Ekipte 3 akademisyen, 2 matematik öğretmeni, 1 doktora öğrencisi, 3 yüksek lisans mezunu, 3 yüksek lisans öğrencisi, 2 lisans mezunu vardı.

Hazırlık

Bu oluşumun kuruluşu 28 Mayıs’ta yaptığımız ilk toplantıyla oldu diyebiliriz. Oluşum aslında bu etkinlik çerçevesinde bir araya geldi. Bu toplantıda bu etkinliğin amacını ve oluşum fikrini konuştuk. 30 Mayıs’ta internet sitemizi yayına aldık ve sosyal medya hesaplarımızı aktif hale getirdik. İlk iş olarak eğitmenlerin belirlenmesi vardı. Ekibin üyeleri zaten ders vereceklerdi fakat sayı yeterli değildi. 2 Haziran’a kadar eğitmenler bulundu, 14 eğitmen derslerini belirledi, özetlerini yazdı. Bu etkinlik için 10 ders yeterli diye düşünürken, “Ders vermek ister misin?” diye yazdığımız herkesten olumlu geri dönüş alınca bir anda 14 derse çıkmış olduk. Biz de etkinliğin kapasitesini arttırdık ve daha çok öğrenci kabul edebildik. Dersleri ikili ikili eşleştirerek programları oluşturduk. Öğrencilerin gerçek matematiği deneyimlemelerini istiyorduk. Bunun için programları oluştururken farklı alanlardan dersleri grupladık. Bütün bu işleri sadece 5 gün içerisinde yaptığımız için etkinliği önceden tanıtmaya pek vaktimiz olmadı. Programları yayınlar yayınlamaz daha fazla vakit kaybetmemek için başvuruları açtık.

Başvuru

Etkinliğin duyurusu bizim ve Saint-Joseph Lisesinin sosyal medya hesaplarından paylaşımlarımızla başladı. Ardından tanıdıklarımızdan paylaşmalarını rica ettik. Neredeyse kimse bir Instagram gönderisini veya bir retweeti bizden esirgemedi, isimleri yazının sonundaki teşekkür bölümünde. Böylece başvuru süreci başlamış oldu. Başlarken “100 kişilik başvuru olur mu?” endişemiz vardı. Bunun ana sebebi de bu etkinliği gerçekleştirmeye karar verdiğimiz tarihle etkinlik tarihinin çok yakın olmasıydı. Etkinliğin başlamasına 1.5 ay kala başvuruları açmıştık. Üstelik 16–20 Temmuz tarihleri yaz tatilinin ortalarındaydı. Birçok öğrenci yaz programını yapmıştı ve duyurmak için çok kısıtlı bir vaktimiz vardı. Başvuruları başlattığımızda ne zaman sonlandıracağımıza karar vermemiştik, ilk haftaki gidişata bakacaktık.

Başvurular başladığı andan itibaren birçok soru aldık. Aynı sorulara aynı cevapları vermemek için hemen sosyal medya hesaplarımızdan bir SSS gönderisi paylaştık. Yine de aynı sorular gelmeye devam etti. Bir şeyi araştırmaktan ziyade karşımızda bir muhatap olmasını tercih ediyoruz anlaşılan. Konaklama sorusu bu etkinliğin en çok sorulan sorusuydu. Bu konuda maalesef öğrencilere yardımcı olamıyorduk. Bir başka sık gelen soru da sertifika veya katılım belgesi sorusuydu. Öğrencilerde ve velilerde (evet, velilerden de bolca sertifika talebi aldık) bir CV ve sertifika hastalığı başladı. Bu etkinliğe sertifika için kimsenin katılmasını istemiyorduk, kimseye sertifika vermedik.

İlk gün 35 başvuru almıştık. Beklediğimizin epey üzerindeydi. Ertesi gün 48 başvuru aldık. İlk haftanın sonunda yani 9 Haziran Pazar sabahına kadar 183 başvuru aldık. Ertesi hafta paylaşımların da etkisiyle bu sayı katlanarak arttı. Toplam 492 başvuruyla 14 Haziran Cuma günü saat 17.00’da başvuruları kapattık.

Başvuru sürecinde birçok matematik ve matematik öğretmenliği lisans öğrencisinden ve matematik öğretmeninden programa katılım talebi aldık. Bunu öngörememiştik. Sayı bir anda o kadar arttı ki bu seferlik sadece matematik lisans öğrencilerini kabul etmeye karar verdik. Bu talep gelecekteki projelerimizde üniversitelilere de yer ayırmamız gerektiğini gösteriyordu.

Değerlendirme

Nispeten kolay süreç geçmişti şimdi bizi bu etkinliğin vicdanen en zorlayacak kısmı gelmişti. Değerlendirme için daha 28 Mayıs’taki ilk toplantıdan beri düşünmeye başlamıştık ve net bir karar mekanizması bulmaya çalışıyorduk.

Bu programa kabul etmek istediğimiz öğrencilerden beklediğimiz ana kriter motivasyondu. Matematik altyapısı kuvvetli öğrencileri ön planda tutmaktansa öğrenmeye heveslileri kabul etmek istiyorduk. Bu sebeple başvuru formuna 2 soru ekledik: “Neden bu kampa katılmak istiyorsunuz?” ve “Bu kamptan beklentiniz nedir?”. Öğrencilerden ayrıca referans için başvurulacak bir kişi yazmalarını istemiştik. En önemli kararlardan birisi de başvuruları öğrencilerin seviyelerini göz önünde bulundurmadan değerlendirecek olmamızdı. Sonuçta bu anlatacağımız konularla ilgili bilgi sahibi olmalarını beklemiyorduk.

Öğrencilerin değerlendirilmesinin tek bir bakış açısıyla yapılmaması için 4 kişilik bir ekip kurduk. Değerlendirme ekibi bireysel olarak bu kriterlere göre öğrencileri değerlendirdi. Toplam puana göre 100 kadar öğrenciyi programa kabul ettik.

Bir Hafta

Etkinlikle ilgili en önemli konulardan biri eğitmen ekibinin çoğunluğunun ilk defa ders hazırlıyor olmasıydı. Bir hafta boyunca her akşam IDEA Kadıköy ve antre cafe (oyun atölyesi) değerlendirme ve fikir sohbetlerimize (bilmeden) ev sahipliği yaptı. Bu sohbetlerde konuşulanları aşağıdaki “Yorumlar” kısmında bulabilirsiniz. Etkinliğin ilk 4 gününü 9.00–12.00 ve 13.00–16.00 arası dersler ile geçirdik. Günde 2 tane 3 saatlik dersler yaptık. Son günün programı ise biraz daha farklıydı. 5 günlük derslerin yanı sıra öğrencilerin bakış açılarını genişletmek istiyorduk. Bu amaçla bir konuşma ayarlamaya karar verdik. Son gün öğleden sonraki seansta ODTÜ’den Prof. Dr. Cem Tezer Hocamız bizi kırmayıp geldi ve “Bir Matematikçinin İtirafları” başlıklı bir konuşma verdi.

Bizi en çok şaşırtan konulardan iki tanesine burada değineceğim:

  1. Ülkemizde çok yetenekli ve çok ilgili öğrenci sayısı sanıldığı kadar az değil.
  2. Etkinliğin hedef kitlesi İstanbul’daki lise öğrencileriydi. Beklenenin aksine İstanbul dışından katılan öğrencilerin sayısı çok fazlaydı (beklenen sıfırdı). Öğrencilerin dörtte biri şehir dışından katılıyordu.

Yorumlar

  • Bu etkinlik bizim açımızdan Türkiye adına umut verici bir haftaydı. Ülkemizde bu kadar yetenekli ve ilgili öğrencilerin olması tüm eğitmenlere bir kez daha ümit verdi.
  • İlgili öğrencilerin yanı sıra yaşından beklenmeyecek bilgi düzeyine sahip birçok öğrenci vardı. Öğrencilerle konuştuğumuzda bu katkının tabi ki Nesin Matematik Köyü’nün olduğu gördük.
  • Türkiye’nin her yerinde böylesine hevesli öğrenci sayısının çok fazla olduğuna inancımız daha da arttı. Bu etkinliğe İstanbul haricinde 15 farklı ilden öğrenci katıldı.
  • Seviye farkı bazı derslerde biraz sorun yarattı. Bunun çözümünü bilgili öğrencilere ek soru hazırlamakta bulduk. Ders içeriğini hazırlarken soruları beklenenden hızlı çözebilecek öğrenciler için ek/zor sorular hazırlanmalı.
  • Öğrencilerin birbirleriyle hızlıca tanışıp kaynaşmaları dersin akışında yardımlaşmalarını etkiliyor. Etkinliğin açılışında bir Speed Networking etkinliğinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
  • Öğrencilerin sabah veya yemekten sonra sınıfa geldiğimizde bir önceki günün/dersin sorusunu topluca tartışıyor ve çözmeye çalışıyor olması gözlerimizi yaşarttı.

Teşekkür

emekleri için teşekkür ederiz.

Bu etkinlik üzerine Gazete Kadıköy ile yaptığımız röportaja buradan ulaşabilirsiniz.